Mesut Çetin ile sözlü tarih görüşmesi

02.01.1948 tarihinde Mollaarap Mahallesi’nde doğdum. Babam Kırım Türklerindendir. Alman Harbi yıllarında askerliğini bitirdikten sonra İstanbul Çatalca İzzetinköy’den Bursa’ya taşınır. Kendisi sağlık memuru olduğundan yıllarca Mollaarap Mahallesi ve civar mahallelerin insanlarına hizmet etmiş. İnsan sağlığı için uğraşan ve mahallede mesleği gereği her eve girip çıkan bir insandı. Lakabı İğneci İsmail’di. Bu civardaki bütün mahalleleri dolaşırdı. Bazen iğnesini alıp eve gelenler olurdu, bazen de eve gelemeyen yaşlı ya da hastaların evine gider iğnesini vururdu. Ben kendim emekli bir bürokratım, en son çalıştığım yer Uludağ Üniversitesi Saymanlığıdır.
Mahallemiz, kurulan en eski mahallelerden biridir. Bunu bugün çoğu insan kitaplardan da biliyor. Bizim çocukluğumuzda böyle çalışmalar olmadığından bunları kimse bilmezdi. Mahallede tarihi, kültürü bilen ya da düşünecek kimse yoktu. Tabii bunlar bizim yaşlardaki insanların dönemine denk geldi. Bizleri bu konuda yönlendirip bilgilendiren büyüklerimiz olsaydı bizler o dönemde toplum olarak, mahalle gençleri olarak daha güzel şekillenirdik.
Zaman zaman akranlarımızla görüştüğümüzde, Mollaarap Mahallesi’nin bütününü kaplayan bir dernek kurup dayanışma içerisinde kültürünü yaşatmayı düşünüyoruz. Çünkü Mollaarap değişik bölge ve yurtlardan kopup gelen Türklerin bir arada yaşadığı yerdir. Bunu özellikle belirtmek isterim. Boşnaklar Kabasu tarafında mezarlığın altlarında, Balkanlardan gelenler mahallenin kuzey batısında, yine çok eski yıllarda Rusya’nın Kırım mezaliminden ötürü gelen Tatarlar Yenimahalle tarafında, Anadolu’dan gelenler hazine yerlerine yaptıkları gecekondularda, Yörükler ise Mollaarap’ı dağa yakınlığı nedeniyle kendilerine uygun görmüşler ve yerleşmişlerdir. Bütün bu insanları bir araya getirecek bir dernek kurmayı amaçlıyoruz. Bu amacımız gerçekleşirse insanların bir araya gelmesinden biz de mutlu olacağız.
Çocukluğumuzda Mollaarap’ta oynanan oyunlar; misket, gazoz kapağı, döndürek (topaç), çelik çomak ve arada bir de uzuneşekti. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bursaspor kurulmadan önce futbol Bursa’da Mollaarap’tan doğmuştur. Çünkü Talimhane’de aralıksız, çok güzel ve çekişmeli futbol maçları olurdu. Beşiktaş’ta oynayan Ofsayt Arif ve Fenerbahçe’de oynayan Çengel Hüseyin burada yetişmedir. Türkiye kupasında Güvenspor’u şampiyon yaptıktan sonra bu takımlara transfer oldular. Bursaspor kurulmadan, altmışlı yıllardan önce, amatörde oynayıp da Türkiye kupasında şampiyon olan tek takım Güvenspor’dur. Bursa’da bugün bu şekilde, Bursa futboluna futbolcu yetiştiren yer ya da mahalle var mı bilmiyorum. Ben de Bursaspor alt yapısında ve Bursa karmasında oynadım. O yıllarda bu mahallede yaşayıp da futbolla uğraşmayan pek az kişi vardır.
Bana göre mahallemizin görülmeye ve gezilmeye değer yerleri Hünkar Köşkü’nün üstündeki keşişlerin inzivaya çekildikleri söylenilen mağaralardır. İpekçiliğin üstünde ikinci cumhurbaşkanımız olan Celal Bayar’ın okuduğu İpekçilik Enstitüsü… Yine Abdülhamit’in av için yaptırdığı Hünkar Köşkü… Bir dönem Erguvan Şenlikleri’nin de köşkün üstündeki yamaçlar da olduğu söylenir. Bunu da son yıllarda Büyükşehir Belediyesi’nin ele aldığı bilinmektedir. Bursa’nın da en güzel görüldüğü ve seyredildiği yer köşkün üst taraflarıdır diyebilirim.
Cengiz Bütün tarafından 2 Ocak 2013 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP