Halit Çıkıkçı ile sözlü tarih görüşmesi

Babam İbrahim Çıkıkçı asıl dükkan sahibidir. Ama artık yaşlandığı için dükkana gelemiyor. Babam 1920 Selanik doğumlu. Ben 1948 doğumluyum. 1965 yılında Tophane Lisesi’nden mezun oldum. Askerliği bitirdikten sonra yani 1970 yılından beri babamın demirci dükkanında çalışıyorum. Bizim mesleğimiz tamamen el emeğiyle, bilek gücüyle yapılan bir iş. Hala el emeği ile çalışan tek esnaf biziz. Sıcak demire şekil vermek çok güzel. Eskiden çarşıda el sanatkârı çoktu. Herkes ahenk içinde bir orkestra edasıyla çalışırdı. Bir yanda demirciler, bir yanda sobacılar, tenekeciler çarşının bir ritmi vardı. 20’ye yakın demirci vardı bu çarşıda. Üçlü tokmak vururlardı. Biz şuan üçlü tokmağı yapamıyoruz. Biz genelde ziraat aletleri yani çapa, kazma, kürek ve balta, tara, keser üretiyoruz. Demir sıcakken ona bilek gücüyle döverek şekil veriyoruz. Demircilerin piri olarak Davut (A.S.) bilinir. Davut (A.S.)’un elindeki demirler eğilip bükülerek şekilden şekle girermiş. Ancak Adem (A.S.) ilk dünyaya geldiğinde çalışması lazımmış. Cebrail (A.S.) ona örs, çekiç, kısaç vermiş ve o sanat kendisine öğretilmiş.

İbrahim Çıkıkçı Demirciler Çarşısı’nda dükkanının önünde

50 yıl önce dışarıdan gelen şeyler yasak edildi. Yani ithalat yoktu. Bu yüzden mecburen her şeyi kendimiz imal etmek zorunda kaldık. Pullukların ucuna takılan demirleri dışarıdan alırken kendimiz imal etmeye başladık. Yerli imalata dönünce ekonomi güçlendi. Ama zaman içinde ihtiyaçlar farklılaştıkça bizim mesleğe olan ilgide azaldı. Bizden genelde ziraatla uğraşanlar daha çok alışveriş yapıyorlar.

İbrahim Çıkıkçı’nın dükkanı-Demirciler Çarşısı-1985

Çarşımızda Ermeniler daha çok demirci olarak çalışırdı. Çok usta insanlardı. İç içe kardeş gibi yaşardık. Ama isimlerini hatırlayamıyorum.

Geçenlerde bir adam çocuğu ile birlikte çarşıdan geçerken çocuğuna döndü “Bak eğer okumazsan bu adamlar gibi demir döversin ona göre” gibi bir şey söyledi. O kadar canım sıkıldı ki. “Beyefendi demircilik nasıl bir meslek ki siz çocuğunuza böyle diyorsunuz” dedim. Daha başka bir şeyler de söyledim. Adam özür diledi gitti. Adam bilmiyor ki demirciler olmasaydı medeniyet olmazdı. Bugün dünyanın her yeri demir ağlarla örülmüştür.

HALİT ÇIKIKÇI’NIN DEMİRCİ DÜKKANI

Sibel Gök tarafından 26.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

 

ARAMA YAP