Ekrem Bayrakçı ile sözlü tarih görüşmesi

1946 doğumluyum. Bursa’ya Karacabey’den geldik. Geldiğimizde ben beş yaşındaydım. Dedem Karacabey’de rençperlik yapardı. Babam Cumhuriyet Caddesi’nde 60 sene esnaflıkla uğraştı. Bende babamın yanında, altı yaşında bu işe başladım ve halen devam etmekteyim. Bakliyat işi yaptım. Zeytin, yağ, pirinç ve benzeri şeyleri satardık. Kapalıçarşı yangınından sonra, şu an belediyenin olduğu yerdeki köylü barınaklarını biz yaptık. Cumhuriyet Caddesi o zaman kaldırımdı. Bugün bu caddenin olduğu yerde pazaryeri kurulurdu. Reyhan pazarının olduğu yerde Bayrakçı İşhanı’mız vardı. Köylülerin, satacakları mallarını getirdikleri arabalarını bağlamaları için birde han vardı. Köylüler arabalarını burada bırakarak konaklar ve sonra mallarını satmak için pazara giderlerdi. Bizde mallarımızı satmak için pazara giderdik.

Eskiden bu çarşıda bizden başka, toptancılar, tamirhaneler ve sinema vardı. Bakırcılarda bulunurdu. Yeni Gökçen’in olduğu yerde fabrika vardı. Reyhan girişinde kozacılık yapılırdı. Dışarıdan gelen köylüler burada kozalarını sattıktan sonra alışverişlerini yapar köylerine dönerlerdi. Boyacı Kasım, Kaportacı Çamurlukçu Ali Bey esnaflarımızdandı. Birde Mavi Köşe Meyhanesi vardı.

Çarşıda benim tanıdığım üç tane Yahudi vardı. İlyas Çemberci ve Nuhis İpekçioğlu iplikçilik yaparlardı. Bayrakçı İş Hanındaydılar. Onlarla aramız çok iyiydi. Alışverişlerimiz çok düzgün bir şekilde olurdu. Dini inançlarımız konusunda birbirimize çok saygılıydık. Ramazan aylarında bizim yanımızda hiçbir şey yiyip içmezlerdi. Bayram olunca da bizi içtenlikle tebrik ederlerdi.

O zaman ki güven ve itimat günümüze göre çok üst düzeydeydi. Para alışverişlerimizde birbirimizden hiç kuşku duymazdık. Kendiliğimizden, komşularımıza işlerini görmeleri için para verirdik.

Bayramlarımız günümüzden farklı olarak çok neşeli geçerdi. Sevgi saygı fazlaydı. Esnaflar günümüzden farklı olarak birbirlerinin evlerine gider bayramlaşırlardı. El öpme geleneğine çok önem verilirdi.

Cenaze ve düğünler çok kalabalık olurdu. Cenazelerde dükkanlar kapanırdı. Ama kapı kilitlenmez sadece dükkanın önüne sopa konurdu. Müşteri gelse bile içeriye girmez dışarıda beklerdi.

O zamanlar iş potansiyeli çok iyiydi. Özellikle bayramlarda işlerimiz yoğunlaşırdı. Şu an A.V.M’ler işlerimizi çok olumsuz etkiliyor. Bunların şehir dışına alınması ve daha kısıtlı saatler içinde çalışmalarına izin verilmesi lazım.

1978-1980 yıllarında çarşıda karaborsacılık vardı. Market yoktu. 1980’den sonra işlerimiz bozuldu. 2000’den sonra çok daha kötüleşti.

Çarşıda zengin esnaflar yanında, fakir esnaflarda vardı. Kırmızı binliği olanlar zengin sayılıyordu. Bizde zamanında çok fakirlik yaşadık.

Ahi geleneği ve kuşak bağlama gibi şeyler hakkında bilgim yok. Birde çarşımızda zenginlerin gelip kaldığı misafirhaneler vardı.

Muhammet Mustafa Şahin tarafından 22.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP