Cavit Çolak ile sözlü tarih görüşmesi

1946 doğumluyum. Aşağı yukarı 12 yaşında çarşıya geldim. Marangozculuk yapmaya başladım. 1971’de şimdiki dükkanıma geldim.

Yenişehir’in Toprakocak köyünden buraya geldim. Önce Kapalıçarşı’da çalışıyordum. Yangından sonra Kayhan’a geçtim. Bursa’da amcamın yanındaydım. Biz kapı çerçeve yapardık. Hammaddemiz olan ağaçlar at arabalarıyla çarşıya gelirdi. 1970’ten sonra işlerimiz açıldı. Sebebi gecekondulaşmanın yaygınlaşmasıydı. Şimdi işlerimiz bozuk.

Çarşıda ağaç tornacıları ve sobacılar vardı. 7-8 tane meyhane bulunmaktaydı. Benim ustam olan Halil usta her akşam içerdi. Ben ona rakı getirirdim. Esnaf kendi arasında çakır keyfi yapardı. Hatırladığım meyhaneci Hakkı vardı. Birde Batı meyhanesi ve Fuat’ın meyhanesi vardı.

Eskiden pek fazla iş olmadığı için, iş yapıyor gözükelim diye parçaları döküp dizerdik.

Usta-kalfa-çırak düzeni vardı. Kalfalarda usta gibi kendilerini saydırırlardı. Kuşak bağlama geleneği de varmış ama ben bilmiyorum.

Eskiden insanların birbirlerine sevgileri ve saygıları çok iyiydi. Bayramlar çok coşkulu ve neşeli geçerdi. Esnafların başlarına kötü bir şey gelirse aramızda para toplanır ve ona yardım edilirdi. 1997’deki bir yangından sonra esnafın kendi arasında para topladığını hatırlıyorum. Cenazesi ve düğünü olan kişilere de yardım edilirdi. Şimdi bunların hiçbiri yok.

Hıdrellezde insanlar Cumalıkızık’ta toplanırdı. Bayram yeri gibi olurdu orası. Kamberler Hıdrellezi düğün gibi kutlarlardı. Bu günde geç kalanların dükkanlarının önü süslenirdi.

Eskiden müşteriler dükkana girdiğinde uğur getirsin diye siftah parası atarlardı. Çarşıda bayanlar çalışmazdı ama alışverişe gelirlerdi. İnsanlar giyim ve kuşamlarında fazla lüks aramazlardı, ne bulurlarsa giyerlerdi.

Gökdere Medresesi – Kadir Alp, Cavit Çolak, Halil Zeziş -1968

Muhammet Mustafa Şahin tarafından 27.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP