BÂLÎ BEY HANI

Dr. Doğan YAVAŞ
Uludağ Üniversitesi , Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü

Türk şehrinde çarşı düzenini en iyi yansıtan örnekler arasında Bursa çarşısının özel bir yeri vardır. Türk şehrinde çarşının konumu sorununun nasıl halledildiğini; değişik türde fakat birbirleriyle bağlantılı ticaret yapılarının nasıl bir araya toplandığını, mescit, cami ve hamam gibi diğer binaların da çarşı çevresinde nasıl bir yerleşim düzenine tabi tutulduğunu gösteren en tipik örnektir. 1326 yılında Orhan Bey’in fethederek yoğun bir imar faaliyetine giriştiği, önemli ticaret yolları üzerindeki Bursa’da inşa edilen hanlar, kentin ticari önemini vurgulayan yapılardır. Bu ticaret yapılarının tasarımı ile birlikte şehrin hangi bölümünde yer alacağının belirlenmesi de tamamen Türkler tarafından yerine getirildiğinden, Bursa şehri, erken devir Osmanlı şehircilik planlamasını yansıtması açısından da önemli bir veridir.

Büyük boyutta yapılmış hanları ele aldığımızda çarşı ve hanlar bölgesinin yer aldığı aksın en doğusunda Tahıl Hanı bulunmaktadır. Cumhuriyet Caddesi açılırken güney doğu köşesi kesilerek yola terk edilmiş ve günümüze kadar gelen zaman içinde esaslı onarım görmediğinden hem bütünlüğünü hem de özelliğini kaybetmiştir. Bursa’da yer alan ticaret yapılarının bulunduğu, Uzun Çarşı denilen çarşı ve hanlar bölgesinin en batısındaki ticaret yapısı ise Bâlî Bey Hanı’dır. Bu hana gelinceye kadar inşa edilen diğer hanlar yüzünden, boş arsa kalmadığı için olsa gerek, ancak burada kendine bir yer bulabilmiştir. Üzülerek söylemek gerekir ki bu han da Tahıl Hanı gibi çok kötü günler geçirmiş ve günümüze zorlukla gelebilmiştir.

Restorasyon öncesi Balibey Han

Osmanlı devletinin Fatih ve 2. Bayezid devri devlet adamlarından Hamza Bey’in oğlu Bâlî Bey tarafından, Yenişehir’deki cami ve imaretten oluşan külliyesine gelir getirmek amacıyla inşa edilmiştir. Bu külliyeye bundan başka, İnegöl’ün Edebey ve Yenice köylerini, ayrıca bir değirmen ile bir de pirinç dengini, Uşak’ta da bir hamam vakfetmiştir. Kendisinin Bursa’da bir de camisi vardır. Bâlî Bey 1493 yılında vefat etmiş ve Karacabey’deki türbesine defnedilmiştir.

Bursa Kadi Sicilleri B

Tarihteki adıyla Balıkpazarı denilen ve Rum halkın yaşadığı mahalde bulunan han , Bursa’daki diğer iki katlı, revaklı avlulu ve şadırvanlı hanlar içinde, üç katlı olarak inşa edilmiş yegâne handır. Doğusunda Kara Timurtaş Paşa Türbesi, batısında Bursa surları, kuzeyinde Okçu Baba Türbesi, güneyinde ise Kırk Merdivenler ile Çakırhamam bulunmaktadır. Bursa Şer’iye Sicilleri ve Başbakanlık Arşivleri’ndeki belgelerden bu hanın, hemen yanındaki türbede yatan ve Okçu Baba diye bilinen Nusret Paşa’nın vakıf arazisine inşa edildiği ve her sene bu vakfa yedi yüz yirmi akçe zemin mukataası ödendiği anlaşılmaktadır . Uzun yıllar ticaret yapan kimselere konaklama ve mallarını pazarlama imkânı veren yapı, bazen de kullanım dışı kalmış ve faal bir şekilde çalışabilmesi için merkezî yönetimden yardım istenmiştir.

Bursa Kadi Sicilleri B

Tarihi belgelerden öğrenildiğine göre hanın doğusu iki, batısı yani yamaca yaslanmış durumdaki bölümü ise üç katlıydı, batısındaki odalarda aileler oturuyordu, toplam altmış dört dükkânı vardı , her katında helâları bulunuyordu, merdivenleri darbzenliydi ve avlusunun ortasında büyük bir şadırvanı vardı. Yine belgelerden, hanın doğusunda dükkânlarının olduğu, bitişiğinde ise dört ev var iken şimdi iki tane kaldığı anlaşılmaktadır .

Hanın, bugüne bu kadar harap bir vaziyette gelmesini, Bursa’ya büyük hasar veren 1855 depreminde zarar görmesine bağlamak da mümkün değildir. Bu depremde 125 adet cami ve mescidin yanında bazı köprüler, mektep ve medreselerle birlikte Eski Yeni Han, Karacabey Hanı, Demir Han, Kapan Hanı, Mudanya Hanı gibi yapılar da yıkılmışsa da Bâlî Bey Hanı’nın depremde zarar gördüğü kayıtlı değildir.

Bursa Kadi Sicilleri A

Yapının kalıntıları üzerinde yapılan sondaj kazıları sonucunda yapılan restitüsyon projesinde hanın zemin katında bir taç kapı, taç kapının sağında ve solunda dokuz dükkân olduğu tespit edilmiştir. Yapının güney ve batı kanatları eğimli kayalık arazi üzerine oturduğu için bu kısımlarda fazla dükkân yapılamamıştır. Birinci katta tespit edilen hücre sayısı 24, ikinci katta 25, üçüncü katta ise 8 dir. Böylece toplam 66 adet hücre ve / veya dükkân sayısı ortaya çıkıyor ki, sicil kaydındaki 64 dükkân ve iki hane rakamına ulaşılmış olunur.

Birçok vakıf yapısında olduğu gibi bu vakfın bazı mütevellîleri de son derece duyarsız kimseler olduğundan, hanın bakım ve onarımına gereken özeni göstermemişler, bu tesis daha on yedinci yüzyıl sonlarında bakımsızlık yüzünden neredeyse terk edilmiş hale gelmiştir.

Bursa Kalesi’nin oturduğu kayalık zeminin hemen yamacında, batı ve güney yönlerinden eğimli araziye yaslanmış vaziyette inşa edilen binanın kuzey, güney ve batı kanatlarında, yer yer kayalar oyularak hücreler oluşturulmuştur.

Bursa Kadi Sicilleri B

Hakkında pek az bilgi olduğu için, yapı hakkında etraflı bilgi edinmek ancak arşiv belgelerine ulaşmak ve bunların çözümlenmesi ile mümkün olacaktır. Yapı hakkında Bursa Kadı Sicilleri’ndeki en erken tarihli belge 1605 tarihli olup, hanın senede sekiz bin beş yüz akçe ile Mustafa oğlu Mehmet adlı şahsa kiraya verildiği hakkındadır . Ekim 1634 tarihinde yapılan bir onarımda ise vakfın mütevellîsi İbrahim Bey ile hassa mimarlardan Üstad İbrahim’in keşfiyle, her üç kattaki hücrelerin tavanları, kapıları, pencereleri, ocakları, avludaki şadırvana gelen Pınarbaşı suyolları yirmi sekiz bin dokuz yüz on beş akçe ile tamir ve termim olunmuştur .

Bursa Kadi Sicilleri B

22 Ekim 1748 tarihli bir belgede, hanın mütevellisi tarafından tamir edilmesi gerekirken olduğu gibi bırakıldığı ve binanın adeta harabeye döndüğü yazılıdır. Hücrelerin tavanları ve döşemeleri, sıvaları ve ahşap doğramaları, tuğlaları ve derzleri, kapıları ve pencereleri, avlusu ve ortasındaki büyük şadırvanı tamir edilmiştir. Vakfın mütevellisi Halil Bey ile hassa mimarlardan Üstad Mehmet yaptıkları keşifte bütün bu tamirlerin, üstâdiye, ırgâdiye ve hammâliyesi ile birlikte yüz kırk altı bin akçe gibi büyük bir meblâğ ile ancak yapılabileceğine karar vermişlerdir . 1889 yılında da çatıların kurşunları ve bazı yerleri onarılmış ve bu tamir de altmış bin yüz akçeye mal olmuştur . Yirminci yüzyıl başlarında posta arabalarının konakladığı ve şehrin posta hizmetlerini görmekte olduğu, daha sonra bazı bölümlerinin sığınak daha sonraları da kahvehane olarak kullanıldığı bilinen yapı, sonraki yıllarda terk edilerek harap olmuştur.

Tarihinde birçok defalar tamirler geçiren han, 1984 yılında Bursa Belediyesi tarafından etraflıca temizlenerek toprak altında kalan kısımları ortaya çıkarılmış, 1986 senesinde rölöve, restitüsyon ve restorasyon raporları hazırlanmıştır. 1991 senesinde Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yaptırdığı kazıdan sonra, 1994 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından rölövesi alınmıştır. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yap-işlet-devret modeliyle devredilen hanın rölöve çalışmaları tekrar yapılmış, 2002’de bu çalışma, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanarak restore edilmiştir.

Balibey Han’ın restorasyondan sonraki hali

BİBLİYOGRAFYA
  • - … mahrûse-i mezbûre esvâkından Balıkbazarı sûkında vâkı’ etrâf-ı erba’adan Kırk Nerdübân ta’bir olınan tarîk-ı âmm… B.K.S. B-124 s. 197. … müvekkil-i mîr-i mûmaileyhin musakkafâtından mahrûse-i mezbûrede Bâzâr-ı Mâhî Sûkı’nda kâin Bâlî Bey Hanı … B.K.S. B-84 s. 15
  • - … kal’a kapusına giden tarîk-ı âmm ve Rûm tâifeleri mütemekkin oldukları menâzil … B.K.S. B-124 s. 197.
  • - …mahdûd ve mümtâz arsasının merhûm Nusret Paşa Vakfı’na senede yedi yüz yigirmi akçe mukâta’a-i kadîmesi olan… B.K.S. B-124 s. 197.
  • - … şöhretine binaen tecdîd ve tavsîften müstağnî fevkânî ve tahtânî altmış dört bâb odaları müştemil bir bâb han … B.K.S. B- 84 s. 15.
  • - … ittisâlinde vâkı’ sâbıkan dört el hâletu hâzihî iki bâb menzil … B.K.S. B-84 s. 15
  • - … Balık Bâzârı’nda Bâlî Bey Hanı dimekle ma’rûf hanı bundan akdem Mehmed bin Mustafa nâm kimesne beher sene sekiz bin beş yüz akçeye istîcâr itmişdi hâlen mezbûr Abdî bir senede beş yüz akçe ziyâde ile … B.K.S. A-155 s. 34.
  • - …tabaka-i ûlâ ve tabaka-i sânî ve tabaka-i sâlisde vaki hücrelerin sakıfları ve kapuları ve pencereleri ve hücrelerin içlerinde vâkı ocaklar … ve han havlısı içinde Pınarbaşı suyu mecrâsı künkleri mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı a’vâm hasebiyle harâbe müşrif olub … B.K.S. B- 58 s. 45
  • - … min haysü’l-mecmû bir yük kırk altı bin akçeye bâliğ olup tamirât ve termimât ve tecdidât-ı merkûmeler meblâğ-ı mersûm ile ancak vücûda gelir … B.K.S. B-124 s. 165
  • - … hân-ı merkûmun ferşinin kaldırımına ve altmış adet hucurâtın tecdid ve meremmetine … üstâdiye ve ırgâdiye ve hamm^liye vesâyir mesârif-i mühimmesine cem’an altmış bin yüz lâzım olup noksan ile mümkün değildir deyû … B.K.S. B-50 s. 75.
ARAMA YAP