Ali Nadir ile sözlü tarih görüşmesi

1958 senesinde çarşıda işe başladım. İlk olarak Cemal Alanya’nın yanında çalıştım. 1964 senesine kadar onun yanında, sonra askerden gelince de 15 sene pastırmacı Celal Ünal’ın yanında esnaflık yaptım. Sağ olsunlar çarşıda beni severler ve kollarlardı. Mithat Varnalı’nın babası vefat edince, birlikte çalışmaya devam ettik. 1976’dan 1995 senesine kadar beraber iş yaptık. 95 senesinden sonrada kendi başıma esnaflığa devam ettim. Çarşıda beni pastırmacı Ali diye tanırlar. Pastırmayı İstanbul’da ki Ermeni Kostanya’dan alırdık. Daha çok Erzurum Pastırması satardı. Peyniri ise kendimiz yapardık. Misi Köyünde mandıramız vardı. Süt ve süt ürünlerini oradan temin ederdik.

Eskiden Cumhuriyet Bayramlarında tamamen dükkanlar kapanırdı. Şimdilerde ise bazı dükkanlar açık oluyor. Alış verişlerde, özellikle Ramazan aylarında çok iyi oluyordu. Özellikle çarşıdaki berberler, bayram öncesi neredeyse sahura kadar açık oluyordu.

Çarşımızda sünnet cemiyetlerimizde olurdu. Esnaflar ihtiyaç sahiplerinin çocuklarını sünnet ettirirdik. Çocuklar genellikle pastırmacı Celal’in dükkanında sünnet edilirdi. Dışarı yataklar kurulur, süslenir, tekbir sesleri bütün çarşıda duyulurdu. O dönemde paylaşımlar daha fazlaydı. Çarşıda küslük olmazdı. Hıdrellezlerde geç gelenlerin kapılarına ısırgan otunun dışında bazen de eşek bağlardık. Birbirimize nazımız, şakamız geçerdi.

Pastırmacılık yazın çok fazla olmuyordu. Öyle olunca bu durum benim haftalığa da yansıyordu. Fakat 1964 senesinde Almanya’ya çalışmaya giden gurbetçilerimiz memleketlerinden genellikle sucuk, pastırma gibi ürünler götürmeye başlayınca pastırma alışverişi o seneden sonra arttı. E haliyle benim de haftalık gitgide yükselmeye başladı.

Bu çarşıda aklıma gelen esnaf dostlarımızdan birkaçı; Sünnetçi Fehmi, İbrahim Seyrekgelen, Tatar Veli, Sütmanlar, Gökkurtlar Şarküteri’dir.

Varnalı Pastırmacı, Mithat Varnalı-Metin Gökkurt-Ali Nadir

Esra Çobanoğlu tarafından 25.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP